İMAN NEDİR? NASIL İMAN EDERİZ? İman'ın kelime anlamı, herhangi bir şeye inanmak demektir. Dindeki anlamı ise; Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'in Cebrail adındaki melek aracılığı ile Allah'tan aldığı bilgilerin doğruluğuna kesin bir imanla inanmaktır. İman iki şekilde olur: Birincisi iman edilecek konulara kısaca ve topluca inanmaktır. Böyle bir inanca "Toptan İman" denir. Kelime-i Tevhid sözünü veya Kelime-i Şehadet'i dili ile söyleyip kalbiyle doğrulayan kimse, kısaca ve toptan iman etmiş olur. Bu şekilde bir imana sahip olan kimseye "MÜ'MİN" denir.
Kelime–i Tevhid
Okunuşu: "Lâ ilâhe İllellâh, Muhammedün Rasûlüllah." Anlamı: "Allah'tan başka tanrı yoktur. Hazreti Muhammed (s.a.s.) Allah'ın Peygamberidir."
Kelime-i Şehadet
Okunuşu: "Eşhedu en lâ ilâhe illellâh ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve Rasûlüh." Anlamı: "Ben şahitlik ederim ki, Allah'tan başka Tanrı yoktur. Yine şahitlik ederim ki Hazreti Muhammed (s.a.s.) Allah'ın kulu ve Peygamberidir." İkinci şekilde iman, inanılacak şeylere ayrı ayrı, teker teker, her bir iman konusunda geniş bilgi sahibi olarak yapılan imandır. Buna "Tafsili İman = Geniş Bir Şekilde İman" denir. Buna göre; Allah'a, meleklerine, kitablarına, peygamberlerine, ahiret gününe, kaza ve kadere ayrı ayrı inanmak gerekir. İmanın bu altı esası "Amentû" cümlesi ile özetlenmiştir.
İman'ın Esasları Nelerdir?
Ayrıntılı olarak inanılması gereken iman esasları altıdır. Bunlara iman'ın şartları da denir.
İman'ın Şartları
1– Allah'a, 2– Allah'ın Meleklerine, 3– Allah'ın Kitaplarına, 4– Allah'ın Peygamberlerine, 5– Ahiret Gününe, 6– Kadere; İster iyi, ister kötü olsun, evrendeki her şeyin ve her olayın Allah'ın bilmesi, dilemesi ve yaratmasıyla meydana geldiğine,inanmaktır.
İmanın Çeşitleri
İslam dinine göre; insanlar iman yönünden üç kısımdır. MÜ'MİN : İman esaslarına İslam dininin öğrettiği şekilde inanan kimselere "Mü'min" denir. KAFİR : İslam dininin öğrettiği iman esaslarını reddeden, kabul etmeyen kimselere "Kafir" denir. MÜNAFIK : İslam dininin öğrettiği iman esaslarına inandığını sözleriyle söyleyerek "Mü'min" gibi, inanmış gibi göründüğü halde gerçekten, içten ve samimi olarak inanmayan, içi dışına uymayan kimselere "Münafık" denir.
:İMANIN 6 ŞARTI:
1-ALLAH'A İNANMAK: Allah'ın varlığınıi ve birliğini kabul etmek, O'ndan başka tapılacak ve kulluk yapılacak başka hiç bir ilah olmadığına inanmaktır. Bizleri yaratan O, yaşatan O ve rızık veren O`dur. Herşeyi O yaratmıştır ve sonunda O'nun huzurunda toplanılıp dünyada yapılan şeylerden sorguya şekilecek, kişi yaptığı şeylere göre mükafat veya cezasını görecektir.
2-ALLAH'IN MELEKLERİNE İNANMAK: Melekler Allah'a itaat ve ibadetle meşgul olan nurani yaratıklardır. Sayıları kesin olarak bilinmemekle beraber yaptıkları görevlere göre bilinen bazı melekler vardır. Büyük melekler olarak bilinen dört melek şunlardır.
1 - Azrail 2 - Cebrail 3 - Mikail 4 - İsrafil
İnsanların yaptığı iyi veya kötu şeyleri yazarak kaydeden kiramen katibin melekleri ile öldükten sonra insanı sorguya çeken münker ve nekir melekleridir.
3-ALLAH'IN KİTAPLARINA İNANMAK: Yüce Allah insanoğluna kendi emir ve yasaklarını haber vermek ve onları hem bu dünya hem de ahiret aleminde mutlu kılmak için zaman zaman bazı kitaplar göndermiştirr. Allah-u teala tarafından gönderilen dört büyük kitap vardır. Bunların isimleri ile hangi peygambere gönderildikleri aşağıda gösterilmiştir.
1- İncil (Bible) Isa peygambere (Jesus) 2- Tevrat (Torah) Musa peygambere (Moses) 3- Zebur (Zebur) Davut Peygamber (David) 4- Kuran-ı Kerim (Koran) Hz. Muhammed a.s
Müslümanlar olarak bizler Allah'ın gönderdiği bütün kitapalara iman ederiz. Ancak daha sonra diğer kitaplar insanlar tarafından değiştirilip orjinalitesi bozulduğu için bütün kitapların özünü içeren en son kitap olarak Kuran-ı Kerim gönderilmiştir. Bu nedenle biz müslümanlar olarak Kuran'a inanıyor ve onun gereklerini yerine getirmeye çalışıyoruz.
4-PEYGAMBERLERE İNANMAK:Cenab-ı Allah insanoğluna yol gösterici kılavuzlar olarak zaman zaman peygamberler göndermiştir. İlk Peygamber Hz. Adem (a.s), son peygamber de Hz. Muhammed'dir (a.s). Bu ikisi arasında pek çok peygamber gelmiş ve insanoğlunu hak yola, Allah yoluna cağırmışlardır. Biz hiç bir ayırım yapmadan bütün peygamberlere iman ederiz. En son peygamber olarak da Hazreti Muhammed'e (s.a.s) inanır, Onun getirdiği dine ve Onun getirdiği kitaba göre amel ederiz.
Kitaplara ve peygamberlere iman bölümünde dikkat edileceği gibi müslümanlar olarak Allah'ın gönderdiği bütün kitapların aslına inanıyor ve hepsini kabul ediyoruz. Onun için de kitaplara inanmak diyoruz. Peygamberlere inanma konusunda da durum aynıdır. Sadece kendi kitabımıza ve peygamberimize değil, Allah'ın gönderdiği bütün kitaplara ve peygamberlere iman etmek dinimizin temel kuralıdır. Hakikaten dinimiz en hakiki, en makbul bir din olduğu gibi akıl ve mantık dinidir. Bütün dinleri kucaklayan, bütün ilahi dinlerin özünü teşkil eden bir dindir. Barış ve esenlik dini, hoşgörü ve kardeşlik dinidir.
5-AHİRET GÜNÜNE İNANMAK:Hepimizin de bildiği gibi hayat vardır, ölüm vardır. Ölümden sonraki alem vardır, öldükten sonra dirilip Allah'ın huzurunda hesap verme, dünyada yaptıklarının mükafat veya cezasınıi görme durumu vardıir. Biz bunlarıin hepsine inanıyor ve öbür alemde zor durumlara düşmemek için bu dünyada yaptıklarıimıza dikkat etmeye çalışıyoruz. Bir taraftan Allah'ın emirlerini yerine getirip yasaklarından kaçarken, dişer taraftan da kul haklarına dikkat ediyoruz. Çünkü kul haklarına Allah karışmıyor, kul hakkıi ile huzuruma gelmeyin buyuruyor.
Cennet var, cehennem vardır. Dünyada iken güzel amel işleyenler, Allah'ın emirlerini yerine getirip yasaklarından kaçanlar, üzerlerine aldıkları vazifeleri hakkıyla yapanlar ve kul hakkına tecavuz etmekten kaçınanlar cennete gideceklerdir. Cennet mükafaat yeridir. Cehennem ceza yeridir. Dünyada iken Allah'ın emirlerini yerine getirmeyenler, yasaklarından uzak durmayanlar ve kul haklarına dikkat etmeyenler cehenneme gideceklerdir. Onun için bu dünyada ne yaparsak ahirette onun karşılığını alacağız, burada ne ekersek ahirette onu biçeceğgiz. Bu nedenle sevgili Peygamberimiz dünya ahiretin tarlasıdır buyurmuştur.
6-KAZA VE KADERE, HAYIR VE ŞERRİN ALLAH'TAN OLDUĞUNA İNANMAK:Herşeyi yaratan Allah'tır. Takdir O'nundur, herşeye gücü yeten O`dur. İnsan sebeplere sarılacak, alıinması gereken bütün tedbirleri alacak, takdiri Allah'a bırakacaktıir. Sebeplere sarıilmadan, gerekli tedbirleri almadan kader böyleymiş demek ve kadere sığınmak doğru değildir. Çünkü hiç bir kimse kaderini, hakkında ne takdir buyurulduğunu kesinlikle bilmemektedir. Onun için ne yapalım takdir böyleymiş, kaderimiz bu imiş diyerek kendimizi avutmak yoktur.
Cenab-ı Allah insanı en mükemmel bir şekilde yaratmış, hem de yaratıklarıin en üstünü olarak ilan etmiştir. Hiç bir yaratığa vermediği akıl, fikir ve irade nimetlerini insana vermiştir. Herşeyi insanoğlunun ermine ve hizmetine sunmuş, kitaplar ve peygamberler göndererek insanlara dünya ve ahiret saadetinin yollarını göstermiştir.
Hayrı da şerri de yaratan Allah'tır, ancak şerre rızası yoktur. İnsanları hür ve serbest iradeleri ile hareket etmek için serbest bırakmış ama sonunda imtihan olduğunu bildirerek insanların iyilikleri, güzellikleri ve Allah'ın rızasına uygun olan işleri yapmaya davet etmiştir. İnsana düşen görev aklını, fikrini ve iradesini kullanarak hayırlı işleri, dünyası ve ahireti için yararlı olan şeyleri yapmaktır.